Sen , Seni Bil..Sen seni...!!!..
Atatürkün hayal ettiği nesil bu nesil değildi!
Sanalda dün izledim.
Kocaeli'nde bir okul!!
Ergen çocuklar okulda acımasızca bir öğrenciyi dövüyorlar.
Şiddet..yoksulluk. uyuşturucu kullanımı ..fenomen skandalları.
Neler neler?.
Bu ülke bunu hak etmiyor!.
Bu ülkeyi ,kanla irfanla kurdu atalarımız.
..
Amerika ve dış ülkeleri gezerken arı gibi çalışan ve israftan uzak , ülkesini kalkındıran bilinçli halkları gözlemlerken ülkemdeki laçkalığı düşündükçe gözlerim doluyor!
...
Eskiden insanlar unu çuvalla şekeri çuvalla, yağı teneke ile, peyniri de tulum tulum alıyordu...
Şimdi ise peyniri kilo ile, yağı bir kaç litre, şekeri de bir kaç kilo zor alıyor...
Doğru. Eskiden böyleydi...Çünkü eskiden insanların kafası çalışıyordu.
-Eskiden insanlar, yağ, peynir, un, şeker gibi temel gıda maddelerine öncelik verirdi.
Adı üstünde temel gıda maddeleri.
En çok önem verilmesi gereken şeyler bunlardı.
-Eskiden insanlar, 3 kilo şeker parasına, gidip 1 bardak kahve içmezlerdi.
1 kg et parasına, oturup bir hamburger menü yemezlerdi.????
Öğrenciler, evde 3 günlük makarna yiyip, dışarda "cafelerde, nargileye, wayt çaklıt mokkaya 30 lira vermezlerdi.
Sırf bir kaç fotoğraf çekip sosyal medyada ben sınıf atladım hissi veren, ucube fotoğraflar paylaşmazlardı.
Evlerde Led ekran internet bağlantılı televizyonlar yoktu. İnternet de yoktu.
Eskiden insanlar, ihtiyacı kadar elbise, ayakkabı alırdı. Sırf marka diye, sırf birilerine hava atacağım diye, tonla para harcamazlardı.
Eskiden insanlar, 15 bin liralık telefonu ilk alanlardan olmak için, gece yarısından mağaza kuyruğuna girmez, mağaza açılır açılmaz da, yem zamanı gelmiş sığır gibi içeri dalmazlardı.
Eskiden insanlar, çocuklarına en fazla bir kaç adet oyuncak alırlardı. Oyuncaklarla dolu odalar olmazdı. Eskiden insanlar, yemeklerini dışarda yemezdi. Dışarda kahvaltı filan hiç yoktu.
Kimse 1 aylık kahvaltılık parasına, gidip dışarda kahvaltı yapmazdı.Dışardan eve yemek söylemek ayıptı.
Eşek kadar kızlar, eve pizza söylemez, eşek kadar erkekler, akşama kadar odalarına kapanıp bilgisayar oyunu oynamazdı.
Yetişkinlik çağına gelmiş her kız ve erkek, kendi evini çevirecek şekilde davranırdı.
-Erkekler dışarda çalışır para kazanır, kızlar ev işi yapardı. Sırf aileden uzak, rahat takılmak, uyduruk üniversitelerde okumak için şehir dışına çıkılmazdı.
Okuyorum diyerek, annenin babanın iliği kemiği kurutulmazdı.
En azından insanlar, 1000 liraya kablosuz kulaklık almaktansa, 3 çuval şeker alayım diye düşünecek kadar akıllıydı.
-Eskimeyen çöpe attığı pahalı marka ayakkabıları giymeye devam edip, ona vereceği 300 lirayı, yağa, peynire verirdi.
Kanaat vardı ...Edep vardı. Bereket vardı.
Nasıl da kokuştuk böyle. ?!
...
Bizim ekonomimize bin basan Japon, bizim dedelerimiz gibi çalışkan ve kanaat sahibi.
Ey ayranı yok içmeye tahtıravanla "Starboka" giden nesil!
Ey bunlara göz yuman aileler!
Ey eğitime muhtaç siyasiler, sözde eğitimciler ..Ey ülkeyi yönetmeye soyunmuş yöneticiler!
Sayenizde elin parasına muhtac oldu ülke!.
Yazık. Yazık..!!
Suçlu kim?.Ayağa kalkın..
HEPİMİZ!!.
....
Mesut SELEK